Ozon nedir?
Soluduğumuz oksijen gazı 2 atom Oksijen içerirken Ozon 3 Oksijen atomundan oluşan bir gazdır. Ozon doğada kendi kendine oluşabilir ve bu genellikle atmosferin üst tabakalarında yüksek elektrik akımları (şimşekler) sayesindedir. Ozon kararsız bir gazdır ve hızlıca O2 ile O olarak ayrışma eğilimindedir. Bu ayrılan tek Oksijen atomu, özellikle organik materyallerle olmak üzere, etrafındaki her şeyle hızla etkileşime girer. İşte biz Ozonterapi de Ozonun bu özelliğinden faydalanıyoruz.Ozon 18. Yüzyılda keşfedildikten sonra bu gazın özellikleri incelenmeye başlamış ve solunması zararlı olan ancak hemen hemen her türlü mikroorganizmayı çok hızlı bir şekilde yok eden bir madde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle 19. Yüzyıldan itibaren özellikle şehir sularının , havuzların dezenfeksiyonu için Avrupa da kullanılmaya başlanmıştır. Ozonu elde etmek çok yüksek elektrik akımları ile mümkün olduğundan ancak 20. Yüzyılın başında tıbbi uygulamalar yapılabilmeye başlanmıştır. Burada da ozona dayanıklı aktarım materyali sorunu ortaya çıkmış sadece cam kullanımı zorunluluğu uygulamaların gelişimini sınırlamıştır. 1970 ler sonrası özellikle ozona dayanıklı malzemelerin geliştirilmesi ile özellikle İtalya, Almanya, Avusturya gibi ülkelerde çok ciddi bir tıbbi kullanıma ulaşılmış ülkemizde de uzunca yıllardır sınırlı sayıda hekim tarafından uygulanmıştır.Sağlık Bakanlığınca GETAT ( Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) uygulamaları içinde yer alması ile sağlık profesyonellerince yaygın bir şekilde uygulanır hale gelmiştir.
Ozon Terapi Nedir?
Ozon Jenaratörü ile anlık olarak Medikal Oksijenden üretilen Ozon;Majör Tedavi denilen uygulamada kişiden tamamen steril bir ortamda alınan 100 cc kanın doktorun belirlediği dozda, 100cc Ozon/Oksijen gaz karışımı ile kan şişesinde muamele edilmesi işlemine dayanır. Bu işlem birkaç dakikada biter. Bu işlemden sonra kan kişiye, tekrar aynı yoldan, geri verilir.
Minör Tedavi ise Majör Tedavi sonlandıktan sonra Kan setini çekmeden önce, içersine 2 yada 5 cc Ozon gazı çekilmiş enjektöre , 2 veya 5 cc kan çekerek enjektör içinde gazla karıştırıp kol veya kalçadan kas içine yapılan enjeksiyon işlemidir. Bazen bu işleme kan aşısı da denmektedir.
Bunun dışında damar yolu bulunmasında zorluk olan veya özellikle gastroentestinal problemleri ağırlıklı olan kişilerde yine bir sistemik uygulama olarak Rektal yolla Ozon uygulanabilir. Rektal yolla ozon uygulamasında oluşturulan Ozon/Oksijen karışımı bir sonda yardımı ile makatdan rektal yolla direkt verilir. Rektal bölgede bulunan kapiller damar sisteminin yoğunluğu sayesinde direkt sistemik yolla kana ulaşmış olunur.
Ayrıca yara tedavisinde, kronik abselerin iyileştirilmesinde, diyabetik ayak yaralarında, geçmeyen vajinal enfeksiyonlar ve kulak yolu ile ilgili belli sorunlarda, kas ağrıları ve fibromiyaljilerde çeşitli enjektörler, sonda ve torbalar yardımı ile Lokal Ozon uygulamaları da yapılmaktadır.
Ozon tıbbi tedavide ne yapar?
Ozon gazı Majör, Minör ve Rektal uygulamada kan ile temas ettiğinde kırmızı ve beyaz kan hücrelerinde bilimsel olarak kanıtlanmış bir takım etkilere neden olur.
Kırmızı Kan hücrelerinde 2.3 DPG denilen enzimin aktivitesini arttırarak bu hücrelerin O2 taşıma kapasitelerini arttırır böylece tüm dokulara ve organlara ulaşan O2 miktarı artar. Bu kendisini efor kapasitesinde artış, zihinsel aktivitelerde iyileşme, damar cidarlarında ve organlarda kapasite artışı şeklinde gösterir. Derinin beslenmesi artar ve daha sağlıklı bir cilt yapısına katkı sağlar. Ayrıca kırmızı kan hücreleri bu etkiyi türdeşlerine haber veren bir takım maddelerde salgılar.Beyaz kan hücrelerinde ise, İnterlökinler denilen, bir grup haberci moleküllerin salgılanmasına neden olur. Yine TNF adı verilen ve tümör oluşumunu engelleyen bir maddede salgılanır. İnterlökinler bağışıklık sisteminin düzenlenmesine yarayan maddelerdir. Bu sayede bağışıklık sisteminin, verilen ozon dozuna bağlı olarak, aktifleştirilmesi, baskılanması veya düzenlenmesi sağlanabilir.
Minör terapi ile öncelikle kanda çok fazla bulunmayıp dokularda bulunan doku makrofajlarına etki edilmesi amaçlanır. Bu uygulamada bağışıklık sisteminde doza bağlı olarak bir düzenleme sağlanmaya çalışılır. Bu uygulama alerjik hastalıklar, akne vulgaris (tekrarlayan sivilceler) ve kanser tedavisine destek olarak sıkça yapılmaktadır.
Lokal uygulamalarda ise ozonun dokularda oluşturduğu iyileştirici etkinin yanı sıra mikroorganizmalara yönelik dezenfektan etkisinden yararlanılır. Ortamın mikroplardan arındırılması hedeflenerek tedavi şansının arttırılması amaçlanır. Aynı zamanda Ozonun dokuları destekleyici ve onarıcı etkisinden de yararlanılarak hızlı ve düzgün bir yara iyileşmesi amaçlanır.
Nelerde ozon tedavisini öneriyoruz?
Bir tamamlayıcı tıbbi metot olarak Ozonu özellikle kronik hastalıklarda (Hipertansiyon, Diyabet vb. ), Fibromiyalji, miyalji gibi kas hastalıklarında, Eklem problemlerinde, yatak ve diyabetik yara tedavilerinde, yanık tedavilerinde , bel ve boyun fıtıklarının ağrı kontrollerinde , otoimmün hastalıkların kontrolünde ve alerjik hastalıklarda, kozmetik amaçlı uygulamalarda ve genel anlamda yaşlanma karşıtı protokollerde kullanılmaktadır. Kanser hastalarında destek tedavisi olarak aynı zamanda kemoterapi hastalarında yan etkilerin azaltılması amacı ile de uygulanmaktadır.
Ne zaman ozon tedavisi kullanılamaz?
Glikoz 6PDG eksikliğinde (Favizim, Bakla allerjisi) durumunda kesinlikle; Ağır Trombositopenilerde, Maling Hipertansiyonda ve Kontrol edilemeyen Hipertiroidi durumlarında ise genellikle Ozon Tedavisi uygulanmamakta veya kontrollü bir şekilde uygulanmaktadır.
Ozon terapisi faydaları nelerdir?
- Anti-aging etkisiyle yaşlanma karşıtı bir uygulamadır.
- Bağışıklık sistemini güçlendirmesi ile özellikle kış aylarında görülen grip, nezle gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarına karşı vücutta direnç artışı sağlamaktadır.
- Bel ve boyun fıtıklarında, eklem kireçlenmelerinde, omuz ağrılarında ve romatizmal ağrılarda ozon terapisinin etkisinden faydalanılmaktadır.
- Hücrelerin oksijen miktarını arttırması sayesinde kalori ve yağ yakımını destekler, metabolizmanın hızlı bir biçimde çalışmasına ve kilo vermeye yardımcı olur.
- Stresli ve yoğun iş temposuna nedeniyle yaşanan kronik yorgunluk, halsizlik, isteksizlik gibi durumlar karşısında zihinsel ve bedensel olarak yenilik hissi uyandırır, vücudu harekete geçirir.
- Damar hastalıklarının tedavisinde kan dolaşımını hızlandıran etkisiyle damarların genişlemesini sağlar, vücudun ihtiyaç duyduğu bölgelerine yeterli oranda kanın gitmesine yardımcı olur.
- Yaşlanmaya bağlı olarak meydana gelen göz hastalıklarında retinada ve optik sinirlerde oluşan hasarlara karşı destekleyici etki görür.
- Vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını güçlendirir.
- Ciltte mantar, yanık ve enfekte lezyonlarda uygulanan bir terapi yöntemidir. Özellikle deri humusları, genital uçuklar, ayak mantarları, bakteriyel enfeksiyonlar üzerinde etki etmektedir.
- Anti-kanserojen etkisiyle genellikle oksijensiz ortamda üreyen kanser hücrelerine karşı tercih edilen bir uygulamadır.
Ozon terapisi hangi hastalıklarda faydalı olabilir?
- Dolaşım sistemi bozuklukları
- Diabetes mellitus (şeker hastalığı)
- Fibromiyalji
- Romatoid artrit
- Candida mantarı
- Gut hastalığı
- Amfizem, KOAH
- Retinitis Pigmentosa, Glokom, Katarakt, Maküler Dejenerasyon
- Alzheimer, Parkinson, Demans
- Hipertansiyon
- Venöz yetmezlik
- Kronik yorgunluk sendromu
- Alerjik hastalıklar
- Selülit
- Serebral palsi
- Diyabete bağlı ayak yaraları
- Uçuk hastalığı, akne ve sivilceler
- Enflamatuar bağırsak hastalığı
Ozon terapisi nasıl uygulanır?
Ozon terapisi bir çok yöntemle uygulanabilmektedir.
Majör Otohemoterapi veya majör uygulama yönteminde hastanın 100-120 cc ölçeğinde venöz kanının kontrollü ve kapalı bir ortam içindeki transfüzyon seti ile kan şişesine alınması, jenaratörde anlık oluşturulan 0,1- 45 mcgr/ml aralığındaki 100-120 ml O3/O2 karıştırılması işlemidir. Ortalama 1 dakika boyunca bekletilen kan, serum askısına alınır ve yeniden hastaya verilir. İşlem süresi ortalama 5 ile 15 dakika arasında değişir. Damar yolu açılırken steril kelebek set kullanılır. Önceden hazırlanmış olan 5 cc ölçeğindeki sitrat barındıran vakumlu kan şişesi, bakteri filtreli ozon transfüzyon hortumundan ve kan transfüzyon hortumundan sete transfer edilir. 66 cc ölçeğindeki şırınga yardımı ile jeneratörden iki aşamalı bir biçimde çekilen ozon şişe içerisinde birikmiş olan kana ozon hortomu yardımıyla şişenin dibinden kana karışacak şekilde verilmektedir. Hastadan elde edilen kan kontraminasyona uğramadan kapalı bir sistem denetiminde yeniden hastaya verilir.
Minör Otohemoterapi veya minör uygulama, majör uygulamayı takiben veya 5-10 cc ölçeğindeki ozona dayanıklı enjektöre 2-5 cc O3/O2 alınarak 2 ya da 5 cc ölçeğindeki venöz kan ile ortalama 1-2 dakika karıştırılması işlemidir. Ozonun etkisi sayesinde enjektörde herhangi bir pıhtılaşma işlemi gerçekleşmemektedir. Elde edilen kan daha sonra enjektördeki havanın boşaltılmasıyla birlikte hastanın deltoit veya gluteal bölgesinden intramusküler olarak yapılır. Deltoit uygulama 22 cc, gluteal uygulama 5 cc kan içerir.
Her iki uygulama ile verilen doza bağlı olarak hasta üzerindeki etkisi beklenir.
Rektal uygulama, 03/02 ölçeğindeki karışımın sonda yardımı sayesinde rezervuar bir pompa ile veya direkt olarak enjektör ile 150-400 cc hacimle rektum bölgesinin ampulla kısmına uygulanmasıdır. Verilen hacimle orantılı bir biçimde sistemik veya lokal etki beklenir. Genellikle damar yolunun açılmasında sıkıntılı olan ya da günlük ozon uygulaması yapılacak hastalar için yapılan bir uygulamadır.
Lokal uygulamada kulak için, fistül içi, deri, intravaginal bölgelerine eklem içine, deri altına bir torba içinde kanül veya enjektör ile direkt olarak ozon gazı verilmesidir. Böylelikle hem hasarlı bölgelerin iyileşmesine yardımcı olunmakta hem de enfeksiyonlara karşı vücudun direnç mekanizması güçlendirilmektedir. Uygulamanın dozuna doktor tarafından karar verilir.
Ozonlu su uygulamasında ozon jenaratöründen elde edilen gazın özel bir set aracılığı ile içi bidistile/distile ya da içme suyuyla doldurulmuş cam kaptan geçirilmesidir. Sistemden çıkan gaz yeniden jenaratörün vakum ucundan alınmakta ya da ozonu ortadan kaldıran bir filtre içine gönderilmektedir. 5-10 dakika arasında değişen sürede ortalama 60-80 gamma dozunda uygulanan ozon ile suda 5-8 gama arası bir ozon tutulumu amaç edinilir. Bu sayede oluşturulan su, lokal uygulamada oramı nemlendirmek için kullanılır. Ayrıca sindirim sistemini olumlu yönde etkileme amacıyla içme suyu olarak da değerlendirilebilir.
Ozon terapisi kimler için uygundur?
Vücudun direnç mekanizmasını güçlendirerek enfeksiyonlara karşı korunmak isteyen, sosyal yaşamın stresi nedeniyle kronik yorgunluk şikayetinden yakınan, uyku düzensizliği bulunan her bireye ozon terapisi yapılabilmektedir. Dolaşım sistemi rahatsızlıkları, romatizmal rahatsızlıklar, cilt hastalıkları, diyabet, yaşla birlikte gelen görme problemleri, dikkat ve konsantrasyon azalması, tansiyon, alerjik rahatsızlıklarda da ozon terapisi uygulanabilir. Ozon terapisi hastalıklarla mücadele etme ve bireylerin mevcut sağlık durumlarını koruma anlamında uygulanan destekleyici bir tedavidir.